25 Ekim 2007 Perşembe

Sinir Ötesi Operasyon

Daha önceki binlerce kaybımızın açtığı kapanmaz yaraların üstüne, son bir ayda dökülen şehit kanları, yüreklerimizi dağladı. Hepimizin sabrı taştı. Halkın öfkesini kelimelere dökmek çok güç. Ancak gelin görün ki, ABD ve AB güdümündeki hükümet ve onun medyadaki yardakçıları bir “Sınır Ötesi Operasyon” düşüncesini desteklemek yerine, başka türden bir operasyon yürütüyorlar. Amaç da ne yapıp edip kafaları karıştırmak ve Türk halkının bu haklı öfkesini dizginlemek.

Yazının devamı için linke tıklayınız : Sinir Ötesi Operasyon

23 Ekim 2007 Salı

Kaz Dağının Üstü Altından Daha Değerlidir!

Volkanik Kaz Dağı, binlerce yıl sonra, dağda altın aranmasına karşı çıkan yerel halkın ve çevreye duyarlı vatandaşların öfkesiyle, yeniden için için kaynıyor. Dağdan kopup gelen bu öfke seli, Türkiye’de taşları yerinden oynatmaya başlıyor. Yazının devamını okumak için tıklayınız : Kaz Dağı

18 Ekim 2007 Perşembe

Biri Sizi Gözetliyor!

Bugünlerde TEM, Boğaziçi Köprüsü ve bağlantı yollarından geçerseniz, emniyet şeritleri üzerinde “EDS” yazısını görüp, şaşırabilirsiniz. İstanbul’u yönetmeye soyunanlar her konuda olduğu gibi “EDS”’nin ne olduğu konusunda da vatandaşları bilgilendirmekte geç kaldıklarından, muhtemelen siz de EDS’ nin ne olduğu konusunda herhangi bir fikre sahip değilsiniz.

Devamını okumak için tıklayınız

9 Ekim 2007 Salı

Do you speak Turkish?

Cep telefonumun alarm ziliyle yataktan fırlıyorum. Her Cumartesi sabahı olduğu gibi, o sabah da arkadaşlarımla buluşup koşmaya gideceğim. Yüzümü yıkayıp koşu kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra, gece yatmadan evvel kapıya astığım ekmek torbasına bakmak için kapıyı açıyorum. Her zaman okuduğum gazetenin yerine “The New York Times” gazetesini görüyorum.

Yazımın devamı için buraya tıklayınız

4 Ekim 2007 Perşembe

Türkiye'de Tikiliğin Tarihi

Sevgili okuyucularım,

Gazeteport'un açmış olduğu yazarlık yarışmasında 2.haftaya girdik. "Türkiye'de Tikiliğin Tarihi" isimli yazımı okumak ve oylamak ister misiniz ?

Linke tıklayınız : Türkiye'de Tikiliğin Tarihi

28 Eylül 2007 Cuma

Nice Senelere Google!

Dile kolay, tam 6 sene olmuş seninle tanışalı. Senden önceki maceralarımı unuttum bile. Hayatıma renk kattın, dünyayı ayağıma getirdin. Nice senelere Google!
Hani zaman zaman arkadaşlarımız ile sohbetlerimizde cep telefonu öncesi yaşantımız nasıldı diye sorar, sonra da cep telefonsuz bir yaşam mı olur der kestirip atarız ya. Bugünlerde bende sık sık soruyorum kendime, sensiz bir hayat nasıl olurdu acaba diye?
Yazının devamı için yandaki linke tıklayınız : Nice Senelere Google!

25 Eylül 2007 Salı

Gazeteport Yazarlık Yarışması - 1.Hafta

Sevgili okuyucularim,


www.gazeteport.com un acmis oldugu yazarlik yarismasina katildim, ilk iki elemeyi gectim ve ilk 500'e kaldim. Yarismayi kazanirsam kose yazari olarak sitelerinde yazi yazacagim. Bundan sonraki asamada yazilarimin populerligi ya da cok kisi tarafindan okunuyor olmas? onemli. Ayrica verilen oylar da cok buyuk oranda birinciyi belirleyecek. Yarismadan her hafta 100 yazar adayi elenecek.Elenenler arasinda olmamak için desteginize ihtiyacim var. Asagida linkini verdigim yazimi okuyabilir ve oylarinizla bana destek olabilirsiniz. Desteginiz icin simdiden çok tesekkurler!


Nice senelere Google!


Diger yazilarima su adresten ulasabilirsiniz:


Mert Erkal

14 Eylül 2007 Cuma

Gazeteport Yazarlık Yarışması

Merhabalar,

www.gazeteport.com gazetesinin acmis oldugu yazarlik yarismasina asagidaki yazim ile katildim. Yarisma birkac ay boyunca surecek ve duzenli olarak yazi yazmaya devam edecegim. Yazimi okuyup bana oy verebilir ve degerli yorumlarinizi yazarak kendimi gelistirmeme yardimci olabilirsiniz. Yarismayi kazanan 3 kisi Gazeteport ailesine katilacak. Yarisma kazanmanin temel kosullarindan birisi yazilarimi oldukca fazla sayida kisinin okuyor olmasi. Bunca isinizin gucunuzun arasinda nasil mi hatirlayacaksiniz ? Merak etmeyin ben size duzenli araliklarla haber verecegim. Desteginiz icin simdiden cok tesekkurler!


Bugün Türk şirketleri bloglara nasıl bakıyor?
http://www.gazeteport.com.tr/YAZARADAYLARI/NEWS1/GP_069014

Puanlama nasil yapilacak ?

Puanlama üç temel kriterden oluşuyor.
Birinci kriter, yazıların okunma sayıları. (Puanlamaya katkısı yüzde 60)
İkinci kriter, her yazının altında olan ve okuyucunun beğenisini ifade eden oylama. (Puanlamaya katkısı yüzde 25)
Üçüncü kriter ise Gazeteport jürisinin vereceği oylar... (Puanlamaya katkısı yüzde 15)
Üç kriterin her biri, bu katsayılar çerçevesinde toplam puana dönüştürülecek.

6 Mayıs 2007 Pazar

Meeting Continents

Let's meet where the continents meet! (Kıtaların buluştuğu yerde buluşalım!) sloganıyla yayımda olan İngilizce blogumu daha önce görmüş müydünüz ? Görmediyseniz buraya tıklayarak ziyaret edebilirsiniz

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Ordunun derdi 'iktidar' değil 'çağdaş Türkiye'

Aşağıdaki yazıyı Milliyet gazetesi yazarı sevgili Güngör Uras yazmış, altına imzamı atarım.

Ordunun derdi 'iktidar' değil 'çağdaş Türkiye'

Ordunun "laik Türkiye" uyarısını doğru okumak istemeyenler, Ordunun açıklamasını "sakız gibi" istedikleri yöne çekmeye başladılar. Ordunun derdi "iktidar" değil, "çağdaş Türkiye"...
Ordu darbe yaparak bir generali veya bir sivili yönetimin başına getirme arayışında değil. Ordu, yönetimde söz sahibi olma arayışında değil. Türkiye'nin, laik, çağdaş ,demokratik çizginin dışına çıkarılmamasını istiyor.
Gerçekçi olalım. Günümüzde Türkiye'yi laik ve çağdaş çizgide tutmak isteyenler ile Türkiye'de şeriat yönetimini hâkim kılmak isteyenler arasında bir mücadele var.
Dini siyasete alet edenler geçen seçimlerde iktidara geldi. İktidar dönemlerinde,devlet yönetiminin köşe başlarına kendi kadrolarını oturttu. Ülkeyi bilime göre değil dini esaslara göre yönetme yolunda ciddi adımlar attı.
Dini siyasete alet edenler dış ve iç sermaye gruplarını "piyasalar yolu ile" yemledi. Ülkenin güç gruplarından üniversiteleri, meslek kuruluşlarını, işçi örgütlerini,esnaf ve çiftçi örgütlerini pasifize etmek başarısını gösterdi.

Hedef ordu
Laikliğin en güçlü destekçisi orduyu pasifize etmek için AB (Avrupa Birliği) kullanıldı.
Dini siyasete alet edenlerin AB'den bekleyişleri "tam üyelik" değildir. AB'nin "demokrasi" sevdasını kalkan olarak kullanarak "Ordunun dini siyasete alet edenlere engel çıkarmasını önlemek"tir. Çünkü günümüzde Mustafa Kemal devrimleri sonucu oluşan laik ve çağdaş toplumu geriye götürmek isteyenleri engelleyebilecek tek güç ordudur.
Dikkat buyurunuz: Dini siyasete alet edenler içeride sivil kesimi pasifize etti. Piyasacıların ve de dış güçlerin desteğini sağladı.
- Piyasalar kaderlerini (pardon paracıklarını) dini siyasete alet edenlerin inşa ettikleri "düzen"e bağlamış durumda. Piyasalar ülkenin dini politikaya alet edenlerce yönetilip yönetilmemesine aldırış etmiyor.
Piyasalar, ülkenin bilime göre değil şeriata göre yönetilmesini umursamıyor. Piyasalar için önemli olan yüksek kârlılığın devamıdır. İşte bu nedenle piyasacılar (sanki bu ülkede demokrasi varmışçasına) demokrasi havarisi kesilerek ve de ordunun mesajını bahane ederek iktidara hoş görünmek ve iktidarı desteklemek arayışına girmiştir.

Çağdaş Türkiye'yi istemiyorlar
- AB çevreleri Türkiye'yi aralarına almak istemiyor. Onların arayışı Türkiye'nin ılımlı bir İslam ülkesi olması. Onlar ülkenin bilim yerine şeriatla yönetilmesine, yaşam tarzının geriye gitmesine aldırmıyor. Hatta bundan hoşlanıyor.
Çünkü bu olduğunda Türkiye AB'ye üyelik iddiasından da vazgeçecek. İşte bu nedenle AB çevreleri dini siyasete alet edenlerden yana. Ordunun çağdaş ve laik Türkiye uyarısını bahane ederek orduyu pasifize etmek isteyenleri destekliyor.
Avrupa ülkelerindeki gazetelerin radyoların TV kanallarının yorumları "ibret verici"dir. Bugüne kadar Türkiye'yi Avrupa'dan uzak tutmaya çalışanlar: "Ordunun laik ve çağdaş Türkiye arayışına dönüku yarısının,Türkiye'yi AB'ye tam üyelik hedefinden uzaklaştırdığını" söylemeye başladı.
Demek ki Türkiye AB'ye çağdaş bir ülke olduğu için tam üye olamıyor!.. Demek ki ordu sesini keser ve de Türk kadını başına türbanı, sırtına yerlere kadar sürünen rengârenk mantoyu geçirir, Türk çocukları bilim yerine din eğitimi görür ise, AB çevreleri Türkiye'nin tam üyelik yolunu açacak!..

guras@milliyet.com.tr

19 Şubat 2007 Pazartesi

SEÇMEN KÜTÜĞÜNÜ KONTROL ET, KAYDINI YAPTIR !

Sevgili okuyucularım,

2007 yılı Seçim ve Seçmen Kütükleri 25 Aralık 2006 günü askıya çıkıyor. 1 Mart 2007 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar askıda kalacak olan seçmen kütükleri mahalle ve köy muhtarlıklarında bulunacak. Ayrıca İlçe Seçim Kurullarında da görülebilecek. Kütüklerin güncellenmesi bakımından önceki seçimlede kaydı bulunan ve oy kullanan yurttaşların, kayıtları kontrol etmeleri gerekli güncellemeleri yapmaları gerekmekte. Şimdiye kadar oy kullanmamış veya kaydı bulunmayan yurttaşların ise kayıt yaptırmaları gerekmekte.

2006 yılı Haziran ayında şuan oturmuş olduğum eve taşındığım için Cumartesi günü haftalık olağan koşumdan sonra hemen soluğu mahallemizin sevimli muhtarında aldım. İşlemlerimi yaptırmam toplam 5 dakikamı aldı.

Toplam 5 dakika harcayip kaydınızı yaptırın ve seçimlere katılın. Kime vereceğim diye çok da kafa patlatmanıza gerek yok. Oy vermediğiniz zaman başımıza gelenler ortada. Siz oyunuzu kullanın ve kaderinizi başkalarının eline bırakmayın.

12 Şubat 2007 Pazartesi

Independent : "Hedef Tahran"

Sevgili arkadaşlar,


Haberler çok da iç açıcı değil. Hemen yanıbaşımızda bir savaş ve bunun Türkiye'ye sıçrama ihtimali her gün biraz daha artıyor. Dilerim böyle bir savaş patlak vermez. Aksi takdirde Türkiye olarak biz de kendimizi bu cenderenin içinde bulabiliriz.


İngiliz Independent gazetesinin manşetten verdiği haberde, Amerika’nın İran’la savaşa daha da yaklaştığı yorumları yapıldı. Haberde, ABD’nin İran’ı, Irak’ta daha gelişmiş yol kenarı bombaları kullanmaya başlayan direnişçilere destek vermekle suçladığı ifade edildi.

Bağdat’ta bulunan ancak adı açıklamayan üst düzey Amerikalı yetkililere dayandırılan haberde, silahların İran üzerinden Şii militanlara gönderildiği iddia edildi. Haberde, bu patlayıcıların Abrahams tanklarını bile imha edebilecek düzeyde olduğu kaydedildi.

Gazete, ancak bu iddiaların “garip olduğunu” çünkü ABD’nin 2003 yılından bu yana Irak’ta savaştığı Sunni direnişçilerin İran’la düşman olduğunu vurguladı.

Haberde, İran’ın direnişçilere destek verdiğini öne sürülen kanıtların, Irak’ın işgali öncesinde ABD ve İngiltere tarafından ortaya atılan Irak’taki Kitle İmha Silahları iddialarından daha da zayıf olduğu ifade edildi.

Gazete, İran’ın gündeme gelmesinde, 2008 başkanlık seçimleri öncesinde dikkatleri Irak’taki başarısızlıktan İran’a çevirme amacı olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

(ANKA)

9 Şubat 2007 Cuma

Dünya Mevlana Yılı

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO 2007'yi Mevlana Yılı ilan etti. Doğumunun 800. yılında, dünya kültürüne katkıları nedeniyle alınan bu karar gereği, sanat ve kültür çevrelerinin 2007'de en çok konuştuğu isimlerden biri de Mevlana olacak.

Türkiye belki farkında bile değil ama dünyanın pek çok ülkesinde Mevlana'ya yönelik etkinlikler çoktan başlamış bile. Mesnevileri, ABD'de en çok satan şiir kitapları sıralamasında birinciliğini sürdürürken, Hawaii'de, Japonya'da, Güney Kore'de ve daha birçok ülkede mevlevihanelerin yapımına başlanmış.

Mesnevileri şu ana kadar 9 dile çevrilmiş, Konya Belediyesi'nin bu yöndeki girişimi sayesinde, yıl sonuna kadar toplam 20 dile çevrilecekmiş...Mevlana'ya yabancıların bizden daha fazla ilgi gösterdikleri ve anladıkları kesin.

Mevleviler İstiklal Savaşı'nın en büyük destekçileri arasındaydı. Yeşil kurdeleli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildiler. Abdüllahim Çelebi, ilk Meclis'te Gazi Mustafa Kemal'in yardımcısıydı.

Mevleviliğe tarikat diye bakmamak gerekir. Bu bir yoldur, yaşam biçimidir, töredir, kültürdür.

Padişahlar içinde de 3. Selim, 2. Mahmut gibi Mevleviler var. Gel, kim olursan ol Mevlana'ya yönelik internet siteleri, dönem dönem dünyanın en çok tıklanan siteleri olmuş. Arama motorlarında on binlerce site varmış. Dünyanın barışa, hoşgörüye, sevgiye, yeni açılımlara gerek duyduğu bir döneme, 800 yıl önce ışık tuttuğu için olsa gerek. İşte bazı sözleri:

Dün dünde kaldı cancağızım
Bugün yeni şeyler söylemek gerek
Sevgide güneş gibi ol,
dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
hataları örtmede gece gibi ol,
tevazuda toprak gibi ol,
öfkede ölü gibi ol,
her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründügün gibi ol.

Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.

Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.

7 Şubat 2007 Çarşamba

Türk çorapçılardan Wolfowitz’e 12 çift çorap

Türkiye ziyareti sırasında delik çoraplarıyla gündeme gelen Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz’e Çorap Sanayicileri Derneği, 12 çift erkek çorabı gönderecek.

ÇSD Başkan Yardımcısı Ümit Özüren, yaptığı açıklamada, Çin etkisinden dolayı fiyatların oransal olarak düşmekle birlikte Türk çorap sektörünün üretim miktarını koruduğunu, AB’deki ağırlıklarının devam ettiğini söyledi.


Özüren, Türk çorap ihracatının yüzde 90’ının AB’ye yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: “İhracatın ABD’deki payı ise çok düşüktür. Wolfowitz’in Türkiye’yi ziyaretinde delik çoraplı fotoğrafıyla gündeme gelmesi de Türk çorabının ABD’ye çok gitmemesinin nedenini açıklıyor. ABD’de ağırlıklı olarak Çin çorabı ithal ediliyor. Wolfowitz’in de giydiği çorap, muhtemelen Çin çorabıdır. Aksi halde o çorabın o şekilde yırtılmış olması için çok uzun süre kullanılması gerekirdi. Eğer bizden alsalardı böyle dertleri olmazdı. Bizim çorabımız çok kaliteli. Türk çorabının kalitesi AB’ye yapılan büyük miktarlı ihracatla da ispatlanmıştır.”Yaşanılan olayın büyük bir talihsizlik olduğunu ve bir çorapçı olarak görüntünün hoşuna gitmediğini ifade eden Özüren, ÇSD olarak kaliteli Türk çorabına dikkat çekmek üzere Paul Wolfowitz için Dünya Bankası’nın ABD’deki merkezine 12 çift erkek çorabı göndereceklerini ifade etti.


Kaynak : NTVMSNBC

4 Şubat 2007 Pazar

Yeryüzü için biz neler yapabiliriz ?

Doğanın küresel ısınmaya gösterdiği tepki tüketicilerin de davranış değişikliğine gitmesini zorunlu kılıyor. Zira yeryüzünün sınırlı kaynakları insanların daha dikkatli olmasını gerektiriyor.

Siz neler yapabilirsiniz?
* Enerji dostu ampuller kullanılmalı.
* Televizyonlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Doğru ışıklandırma kullanılmalı.
* Klima yerine vantilatör kullanılmalı.
* Evler ısı kaybına karşı yalıtılmalı.
* Eşyalar, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirilmeli.

Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
* Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakılmamalı.
* Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanılmalı.
* Klozetlere asılan temizleme maddeleri kullanılmamalı.
* Çamaşır suyu tüketimi en aza indirilmeli.
* Akan tesisatlar onarılmalı.
* Hortumla sulama ve yıkama yapılmamalı.
* Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanılmalı.

Çevre örgütleri, tüketicileri ulaşım sektörü konusunda da uyarıyor.
Bu sektör, yenilenemeyen enerji kaynaklarının baş tüketicisi ve sektörde kullanılan gazların emisyonları, hava kirliliğine, iklim değişikliklerine neden oluyor.
* Toplu taşıma araçları tercih edilmeli.
* Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.
* Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.
* Aracın taşıma kapasitesi aşılmamalı.
* Uzun duraklamalarda aracın kontağı kapatılmalı.

Çevre örgütleri, tüketicilere geri dönüşümü bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini, alışveriş sırasında aşırı tüketimden kaçmalarını öğütlüyor.
Tüketicilerin özenli davranması gereken en önemli konuların başındaysa ambalaj tüketimi geliyor. Zira plastik ambalajların doğada kaybolma süresi bin yılı buluyor.
* Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.
* Geri dönüştürülemeyen ambalajlarda satılan ürünler alınmamalı.
* Başta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaçınmalı.
* Şişe ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.
* Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi ürünler yeniden kullanılmalı.
* Alışverişlerde plastik poşet kullanılmamalı.
* Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte atılmamalı.

Gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarların yarattığı kirlilik de azımsanacak gibi değil.

* Elektrik tüketimi daha düşük modeller alınmalı.
* Yazıcıdan kağıt çıktısı alınması asgariye indirilmeli.
* Bilgisayarlar bekleme konumunda bırakılmamalı.
* Kullanılmayan bilgisayarlar atılmamalı.

Kaynak : NTVMSNBC.COM

2 Şubat 2007 Cuma

TİM’de Çinli akrobatlar: China Soul

Sevgili arkadaşlar,

Dün arkadaşlarım Joe Ho ve Burak Küçükgüçlü ile birlikte Maslak Türker İnanoğlu Gösteri Merkezinde "China Soul" isimli gösteriyi izledik.

Kelimenin tam anlamıyla büyülendik. Öyle tehlikeli ve imkansız görünen hareketleri, o kadar rahat gerçekleştirdiler ki aynı hareketleri deneme cesareti geldi bana. Bereket versin ki Joe yanımdaydı ve beni o hareketleri denememem için uyardı :)

Eğer siz de keyifli bir gece geçirmek istiyorsanız, 2-7 Şubat tarihleri arasında bu gösteriyi kaçırmayın derim. Gerçekten güzel bir gece geçireceksiniz. Üstelik bilet fiyatları balkon tabir ettiğimiz üst taraflar için sadece 22,5 ytl!

Orijinal kostümler, arkaplanda çalan Çin müzikleri, genç ve dinamik akrobatlar ve onların akılalmaz figürleri ile dolu oldukça keyifli bir gece geçireceksiniz!

Gösteri saat 21:00 da başlayıp 23:15 sularında sona eriyor. Bu arada Maslak Türker İnanoğlu Gösteri Merkezi de hayatımda gördüğüm en güzel salon diyebilirim size. Darüşşafaka Lisesi'ni bilenler için, lisenin hemen yanında. Büyükdere Caddesi'nden sağa Darüşşafaka'ya doğru dönüyorsunuz, hemen yolun solunda kalıyor. Karşısında koskocaman bir otoparkı var.

30 Ocak 2007 Salı

Dünyayı Internet Şekillendirecek

Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos Zirvesi, geçtiğimiz günlerde yine son derece geniş bir katılımla gerçekleşti. Bu yıl zirvenin tartışma konuları arasında, Web 2.0 ve online networking de önemli bir yer tutuyordu.

"Web 2.0 Dünyayı Nasıl Şekillendirecek" başlıklı oturumda dünyanın en büyük web platformlarının yöneticileri, yeni nesil uygulamaların medyadaki etkisini tartıştılar. Katılımcılar, online ortamda insanlararası iletişimin internetin geleceği olduğunu belirttiler. Panelistler ayrıca internette başarının artık farklı şekilde ölçüldüğünü belirttiler.

Amerika merkezli tanınmış web uygulaması Flickr'ın kurucu ortağı Caterina Fake, "Artık web sitelerinin ayda kaç sayfa gösterdiği önemli değil. Bunun yerini, sitede insanlar arasında kaç bağlantı yapıldığı bilgisi aldı." sözleriyle yeni nesil platformların başarı kriterini özetledi.

İngiliz üst düzey politikacı Gordon Brown, yaptığı konuşmada her saniye yeni bir blog açıldığını, ve her gün bir milyon kişinin internet kullanmaya başladığını belirterek "Gündem artık farklı bir yolla şekilleniyor. Ama henüz politikacıların bunun farkında olduğunu sanmıyorum." dedi.

İnternet'te tüm dünyanın büyük bir heyecanla izlediği bu büyük değişimin yaşamımızdaki etkileri, önümüzdeki yıllarda daha net gözlemleniyor olacak sevgili arkadaşlar...

27 Ocak 2007 Cumartesi

Apple Cep Telefonu Çıkarıyor : Iphone


Ipod severler, müjde, bir süre oynayip daha sonra sıkılacağınız yeni bir oyuncağınız oluyor!

Bilgisayardan tüketici elektroniğine doğru kayan Apple, müzik dünyasında devrim yaratan iPod’dan sonra şimdi de iPhone adlı bir cep telefonu çıkartıyor.

Sadece popüler olduğu için alelade ve son derece kaba ve sıradan bir teknoloji ürününü gözü kapalı benimseyen kitle, bakalım bu gelişmeye ne şekilde cevap verecek.

Herhalde geçen hafta Warcraft oyununun yeni versiyonunu alabilmek için geceyarısı kuyruk oluşturan enteresan kitlenin bir benzerini Iphone için de göreceğiz.

İnsanlar sahip oldukları teknoloji ürünlerine göre kendilerine değer verir hale geldiler. Bakalım bu çılgınlık nereye kadar devam edecek sevgili arkadaşlar...

Kyzikos kazılarına 100 bin YTL


Erdeksevdalilari, nihayet Erdek Belediyesi antik Kyzikos kentinin gün ışığına çıkarılması için önemli bir karar aldı.

Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, M.Ö. 7. yüzyılda Miletoslular tarafından kurulan, Balıkesir’in Erdek ilçesindeki Kyzikos antik kentindeki kazıların ikincisinin yaz aylarında başlatılacağını, bölgedeki arkeolojik kazılarda kullanılmak üzere 100 bin YTL ödenek çıkarıldığını kaydetti.

Başkan Hüseyin Sarı, ilçe turizmi açısından kazılara büyük önem verdiklerini ifade ederek, “Dünyanın 8. harikası olarak bilinen Hadrianus Tapınağı’nın da bulunduğu Kyzikos’un gün ışığına çıkarılması amacıyla elimizden geleni yapıyoruz. Yıllar önce ara verildikten sonra geçtiğimiz yaz aylarında, Erzurum Atatürk Üniversitesi kazı ekibi tarafından yeniden başlatılan Kyzikos kazılarına büyük önem veriyoruz. Kyzikos’un gün ışığına çıkmasının ardından, Erdek turizminin arkeolojik ayağının da tamamlanıp ilçenin turizm potansiyelinin artacağına inanıyorum” dedi.

19 Ocak 2007 Cuma

Bimeks Teknoport Açıldı!

Sevgili blogluyorumcular,

Dün elime bir broşür geçti. Bimeks'in Atatürk Havalimanı civarında yeni bir şubesi açılmış "Bimeks Teknoport" adında. Bu nedenle 40 gün boyunca masaustu bilgisayardan, dizüstüne, cep telefonlarından harddisklere kadar oldukça cazip indirimler yapmışlar. Şöyle ki Toshiba Satellite L30-134 dizustu bilgisayarı piyasa da 799 dolar + KDV iken, kampanya boyunca 599,99 dolar + KDV. 85,60 ytl x 12 ay gibi cazip ödeme seçeneği sunmuşlar bu model için.

Bu arada kampanya 13.01.2007 - 21.02.2007 tarihleri arasında gerçekleştirilmektedir. Eğer birşeyler almayı düşünüyorsanız uzak olduğuna bakmadan buraya gidin derim. İlla araba ile gitmeniz gerekmiyor. Eminönü'nden sonra banliyö ile Yeşilyurt'a gidebilir, oradan taksiye ya da otobüse binebilirsiniz.

Kampanya broşürünü aşağıda bulabilirsiniz:

http://www.bimeks.com.tr/promotions.jsp?promotionId=598

17 Ocak 2007 Çarşamba

Türkiye Su Kaynakları

Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF - Türkiye), tüm Türkiye'yi kapsayan ve bir yıl sürmesi planlanan bir su kampanyası başlattı. Sloganları "Suyumuza Sahip Çıkalım".

Sizleri bu konuda düşünmeye ve WWF-Türkiye internet sitesini ziyaret etmeye davet ediyoruz.

http://www.wwf.org.tr/su

15 Ocak 2007 Pazartesi

Fikir Nasıl Bulunur ?

A Technique for Producing Ideas (Fikir Üretimi İçin Bir Teknik) adlı kitabında James Webb Young, fikir üretimini beş adımda tanımlar.

İlk olarak, zihin "hammaddeleri toplamak"la meşgul olmalıdır.

İkincisinde ise zihin "bu materyalleri özümseme süreci"ne giriyor.

Üçündüsünde, "bütün konuyu toparlamalı ve olabildiğince aklınızdan çıkartma"ya çalışmalısınız...

Dördüncü adım, "fikir, herhangi bir yerde doğabilir" evresidir.

Beşincisi, "yeni doğmuş küçük fikrinizi dünyanın gerçekleriyle yüzleştirin" ve ne değerde olduğunu görün.

10 Ocak 2007 Çarşamba

Yoksulluk sınırı 2.106 YTL’ye çıktı !!

Hayırlı uğurlu olsun ! Yoksulluk sınırı 2.106 YTL’ye çıktı !! Sevgili işverenlere duyurulur :)

Türkiye Kamu-Sen’e göre, Aralık’ta çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 59 YTL’ye yükselirken, 4 kişilik bir ailenin asgari geçim haddi 2 bin 106 YTL olarak belirlendi.

Okuyunuz...

9 Ocak 2007 Salı

Avea’dan HepsiBir Tarifesi

GSM operatörü Avea, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, tüm yönlere dakikası KDV dahil sadece 25 YKr olan faturalı HepsiBir tarifesini yarattı. Bu fiyat rakip operatörün en yaygın kullanılan tarifesinin kampanyasız şebeke içi dakika fiyatının bile altında.

İster istemez insanın aklına diğer GSM operatörleri Turkcell ve Telsim bu gelişmeye nasıl karşılık verecek düşüncesi geliyor. Öte yandan eğer dakikası 25 YKR a oluyorsa bu iş, AVEA bunu beceriyorsa diğer operatörler bizi kazıklıyor mu düşüncesi de beynimi kemirmiyor değil.

Dilerim AVEA nın bu atağına onlar da biz tüketiciler lehine bir atak ile karşılık verirler.

Bakalım, eli kulağındadır, birkaç hafta içinde baba GSM operatörlerinin buna nasıl cevap vereceğini göreceğiz sevgili blogluyorumcular.

1 Ocak 2007 Pazartesi

Yeni Yılınız Kutlu Olsun!

Tüm okuyucularımın yeni yılını ve Kurban bayramını kutlarım! Dilerim yeni yıl hepimize sağlık ve mutluluk getirir...