9 Şubat 2007 Cuma

Dünya Mevlana Yılı

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO 2007'yi Mevlana Yılı ilan etti. Doğumunun 800. yılında, dünya kültürüne katkıları nedeniyle alınan bu karar gereği, sanat ve kültür çevrelerinin 2007'de en çok konuştuğu isimlerden biri de Mevlana olacak.

Türkiye belki farkında bile değil ama dünyanın pek çok ülkesinde Mevlana'ya yönelik etkinlikler çoktan başlamış bile. Mesnevileri, ABD'de en çok satan şiir kitapları sıralamasında birinciliğini sürdürürken, Hawaii'de, Japonya'da, Güney Kore'de ve daha birçok ülkede mevlevihanelerin yapımına başlanmış.

Mesnevileri şu ana kadar 9 dile çevrilmiş, Konya Belediyesi'nin bu yöndeki girişimi sayesinde, yıl sonuna kadar toplam 20 dile çevrilecekmiş...Mevlana'ya yabancıların bizden daha fazla ilgi gösterdikleri ve anladıkları kesin.

Mevleviler İstiklal Savaşı'nın en büyük destekçileri arasındaydı. Yeşil kurdeleli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildiler. Abdüllahim Çelebi, ilk Meclis'te Gazi Mustafa Kemal'in yardımcısıydı.

Mevleviliğe tarikat diye bakmamak gerekir. Bu bir yoldur, yaşam biçimidir, töredir, kültürdür.

Padişahlar içinde de 3. Selim, 2. Mahmut gibi Mevleviler var. Gel, kim olursan ol Mevlana'ya yönelik internet siteleri, dönem dönem dünyanın en çok tıklanan siteleri olmuş. Arama motorlarında on binlerce site varmış. Dünyanın barışa, hoşgörüye, sevgiye, yeni açılımlara gerek duyduğu bir döneme, 800 yıl önce ışık tuttuğu için olsa gerek. İşte bazı sözleri:

Dün dünde kaldı cancağızım
Bugün yeni şeyler söylemek gerek
Sevgide güneş gibi ol,
dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
hataları örtmede gece gibi ol,
tevazuda toprak gibi ol,
öfkede ölü gibi ol,
her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründügün gibi ol.

Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.

Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.

O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.

Hiç yorum yok: