26 Aralık 2006 Salı

Yılbaşı için bir 'buket' kitap!

NetKitap, doğası gereği, yılbaşına en uygun hediyenin kitap olduğunu iddia ediyor! Bu iddiasını pekiştirmek için de yılbaşı için bir dizi hediye seçeneği sunuyor. İsterseniz özel, ciltli, kuşe kağıdına basılmış prestijli kitaplar hediye edebilirsiniz, isterseniz de özel olarak yılbaşı için fiyatlarını düşürdüğümüz kitaplardan bir 'buket' hazırlayabilirsiniz. Her durumda kitaplarınız dilediğiniz kişinin adresine, şık bir paket kağıdıyla özenle paketlenerek ve sizin seçeceğiniz, özel bir yılbaşı kartıyla gönderilecektir.

YILBAŞI NEDENİYLE İNDİRİMLİ YAYINEVLERİ


Yapı ve Kredi Yayınları (% 30 daha ucuz)

Sosyal Yayınlar (% 40 daha ucuz)

Kabalcı Yayınevi (% 30 daha ucuz)

Dost Kitaplar (% 35 daha ucuz)

Bilim Sanat Yayınları (% 40 daha ucuz)

Akaşa Yayınları (% 30 daha ucuz)

İş Bankası Yayınları Attilâ İlhan Kitapları (% 35 daha ucuz)

Cinius Yayınları (% 40 daha ucuz)

Online sipariş vermek için hemen aşağıdaki kitap reklam kutucuğuna tıklayabilirsiniz. Otomatik olarak sayfaya yönlendirileceksiniz. İyi okumalar, iyi seneler !!




netkitap.com

21 Aralık 2006 Perşembe

Etimoloji Üzerine...

Türk Dil Kurumu sözlüğünde "Etimoloji" karşılığı olarak köken bilim yazar. Fransızca'dan dilimize girmiş bir sözcüktür. Kelimelerin kökenine inmek benim için oldum olası eğlence verici bir uğraş olmuştur. Dilimizin yabancı dillerden eklenen kelimelerle ne kadar zenginleştiğini görmek eminim sizlerin de hoşuna gidecektir.

Ayrıca ne kadar çok kelime biliyorsanız düşünce ufkunuzun da o denli geniş olduğuna dair son zamanlarda ortaya atılan ilginç görüşleri de gözardı etmemeli. Herşeyin ötesinde dilimize sahip çıkmalı.

Sevan Nişanyan'ın "Elif'in Öküzü ya da Sürprizler" kitabını işte bu düşüncelerle kitapçılarda görünce almadan edemedim. İşte size kitaptan birkaç alıntı :

Bunları biliyor muydunuz ?


  • Latince "kalem torbası" anlamına gelen kalamar ile bizim Arapçadan aldığımız kalem aynı kökten gelen iki sözcük.
  • İtalyanca berber saç değil sakal traş eden kişinin adı, barbunya ise aslında "sakallı" demek.
  • Put Buddha'nın Eski Türklerdeki adı, pagoda ise Budist tapınaklarına verilen putkede adının Portekizcesinden Batı dillerine giren bir sözcük.
  • Boğaça "ateşte pişmiş hamurişi" anlamına gelen latince focaica'dan, fueloil'deki fuel ise "yakacak odun" anlamında focalia'dan geliyor. Birincisi İtalyanca, ikincisi Eski Fransızcadan İngilizce yoluyla Türkçeleşmiş.
  • Bukalemun ile pantalonda eski Yunanca "aslan" sözcüğü saklı.
  • Farsça beygir "yük tutan", kevgir "köpük tutan", peşkir ise "ön tutan" anlamına gelen bileşik isimler.
  • Sefer, sofra ve misafir Arapça SFR kökünden basit dilbilgisi kurallarına göre türetilmiş üç sözcük. Ayşe, ayyaş ve maaş da aynı basit kurallar uyarınca YŞ kökünden türemişler.
  • İrtica sözcüğü ve tartışması Türkçeye 1909'da girmiş. Fransızca êcole'den esintiler taşıyan okul ise Dil Devrimi bünyesinde 1934'te yaratılmış.
Sevan Nişanyan'ın kitabı 1000'i aşkın Türkçe sözcüğün inanılmaz tarihini, espirili ve kolay okunur bir dille anlatıyor, her gün kullandığımız sözcüklerin aralarındaki umulmadık köken ilişkilerini gözler önüne seriyor. Dili ve sözcükleri sevenler için ideal bir armağan...

Kitabı görmek için buraya tıklayınız

19 Aralık 2006 Salı

Reklamlar Üzerine Derin Düşünceler...

Hiç bir reklam üzerine durup dururken "ben bundan daha iyi bir reklam yazabilirim" diye düşündüğünüz oldu mu ? Benim başıma çok sık geliyor. Alın size Dureks ile ilgili reklam karalamalarim :)

  • Bir tenis maçı esnasında tenisçilerden birisi servis atar, servisi karşılamayı bekleyen tenisçinin raketi prezervatif biçimindedir. Bu görüntünün hemen altında da bir yazı: Atan:1-Karşılayan:1
  • 2006 kış kreasyonumuzu gururla sunarız: çilekli, geciktiricili, özel kremli ve tırtıklı - Dureks
  • Dünyada tek bir elbise hergün 500 milyon erkek tarafından tercih ediliyor - Dureks
  • Dureks var, seks var, seksten aldığınız zevki katlar!
  • Emniyet kemerinizi taktınız mı ? - Dureks
  • Kaskonuzu yaptırdınız mı ? - Dureks
  • Deprem sigortanızı yaptırdınız mı ? - Dureks
  • Herkes bir yakın koruma ile korunamaz belki, ama herkes Dureks ile korunabilir!
  • Kendi kalesine gol atan, yıkılmış, arkadaşları tarafından teselli edilmeye çalışan bir futbolcu görüntüsü, altında bir yazı : "Kendi kalenize gol atmayın!"- Dureks
  • Gorbaçov - Reagan nükleer silahsızlanma görüşmelerinde el sıkışırken poz vermişler, hemen altında bir yazı : "Gorbaçov ve Reagan dünyayı bir kez kurtardı, biz her gece kurtarıyoruz". Hemen altta bir görsel; eğer prezervatif ile korunma olmasaydı kısıtlı dünya kaynaklarının artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını gösteren
  • Bir terazi resmi; terazinin bir tarafında bir paket Dureks fiyatı (15 tl), diğerinde bir bebeğin doğum masrafı (3,000 tl). Haliyle terazinin bebek masraflarını gösteren kısmı ağır basmış; altta da bir yazı; Dureks tüy kadar hafiftir, çünkü hissetmek herşeydir!
Yukarıdakilere eklemek isteyecekleriniz var mı ?

18 Aralık 2006 Pazartesi

Hayatında İki Koyun Gütmemişlere Metro İhalesi Verilirse...

Dün haber kanallarını ve gazeteleri takip edenleriniz varsa Levent'te yaşanan ve çok şükür ucuz atlatılan doğalgaz sızıntısından haberiniz vardır.

Bu haber İstanbul'un evlere şenlik durumunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Dilerim bu hatalardan ders alınıyordur. Aksi takdirde yakın gelecekte İstanbul'da bir facia yaşanması kaçınılmaz.

Haber ile ilgili detay için buraya tıklayınız

15 Aralık 2006 Cuma

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Anketi

Bugün e-postama ilginç bir anket ile ilgili bir haber geldi. Katılmanızı tavsiye ederim. Gerçekten de bu az sayıda denekten yola çıkarak yapılan anketler ne kadar sağlıklıdır tartışılmalı. O anket sonuçlarına göre insanlar yanlış yönlere de sevkediliyor olabilirler...

e-postanın içeriği :

Cumhurbaşkanlığı seçiminin gündemde olduğu şu günlerde bir anket yapıp,halkın ne düşündüğü hakkında bir karara varmak için bir anket hazırlandı.Bir dakikanızı ayırarak bu ankete katılmanızı rica ediyoruz.Lutfen bu maili arkadaşlarınızla paylaşın.Medyada 1000-2000 denekle anket hazırlayıp yayınlayanlara inat 300.000 kişiye ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.Bu maili dağıtmazsanız başınıza kötü şeyler gelmeyecek,dağıtırsanız güzel şeyler olacak vaadinde bulunmuyoruz,ilginiz için teşekkür ediyoruz,sağlıcakla kalın.
hadi oylayalım.


http://anketyapalim.sitemynet.com/anket/

14 Aralık 2006 Perşembe

Dağarcığınıza Her Gün İki Söz

Türk Dil Kurumunun "Dağarcığınıza Her Gün İki Söz" kampanyasından haberdar mısınız ?

Türk Dil kurumu isteyen herkese günaşırı bir Türkçe kelimenin anlamını ve yabancı bir kelimenin Türkçe karşılığını e-posta adresinize otomatik olarak yolluyor. Daha fazla bilgi için http://tdk.org.tr

Örnek bir iletiyi aşağıda bulabilirsiniz :

Türkçe Sözlük' ten

hüsnükabul -lü isim, eskimiş (hü'snükabu:lü) Arapça husn + kabul İyi karşılama, güler yüz gösterme. Atasözü, deyim ve birleşik fiiller hüsnü kabul göstermek iyi karşılamak, güler yüz göstermek.

Yabancı Kelimelere Karşılıklar

konfigürasyon : Fransızca konfigürasyon (configuration) sözü "görünüş, dış görünüş" temel anlamlarına gelmektedir. Bilgisayar alanında "Bir bilgisayar sisteminin genellikle fiziksel birimlerini göstermek." anlamında kullanılmaktadır. Sözün bu anlamı için Kurumumuz yapılandırma karşılığını önermektedir.

13 Aralık 2006 Çarşamba

En mutsuz çalışanlar Türkiye'de...

Bugünkü Milliyet gazetesinde benim açımdan hiç de sürpriz olmayan bir haber yayımlandı, sizlerle paylaşmak isterim :

http://www.milliyet.com.tr/2006/12/13/son/soneko07.asp

İş yerlerinde çalışan mutluluğu üzerine yapılan uluslararası bir araştırma, Türkiye'de çalışanların yarısından azının işlerinde mutlu olduğunu ve çalışanların patronlarının performansını beğenmediğini ortaya koydu. İnsan kaynakları alanında faaliyet gösteren Kelly Services tarafından 28 ülkede 70 bin çalışanla yapılan ve Kelly Global İşgücü Endeksi adı altında yayınlanan araştırmada, mutluluk oranı en düşük çıkan çalışanlar Türkiye'den çıktı.

SONDAN İKİNCİ Çalışanların mutluluğu açısından Türkiye, 28 ülke arasında yalnızca Rusya ve Macaristan'ı geride bırakarak 26'ıncı olabildi. En mutlu çalışanlar ise Danimarka, Meksika ve İsveç'te. Türkiye'den ankete 1000'i aşkın çalışan katıldı. Türk çalışanlar arasında işlerinde en mutlu olanları; seyahat/eğlence (yüzde 71), profesyonel hizmetler (yüzde 66), ilaç sanayi (yüzde 65) ve eğitim (yüzde 61) dallarında çalışanlar oluşturdu.

PATRONLARIN PERFORMANSI Çalışanların gözünde patronların performansı ise, ''Liderlik ve etkili iş dağıtımında iyi, takım ruhu açısından zayıf'' olarak değerlendirildi. Patronların yüzde 39'u iyi yapılan işi ya nadiren ödüllendiriyor ya da hiç ödüllendirmiyor. Genç çalışanlar patronlarına daha hoşgörülü bakıyor. Kadın çalışanlar, erkeklere göre patronlarını daha iyi derecelendiriyor. Çalışmaya katılan ve yalnızca yüzde 49'u iş yerinde mutlu olduğunu söyleyen çalışanlar, patronlarının kalitesini de eleştirdi. Patronlarını 10 üzerinden derecelendirmeleri istenen Türk çalışanlar, patronlarına 10 üzerinden ''geçer'' anlamına gelen 6,2 puan verdi. Patron derecelendirme açısından da Türkiye son sıralarda yer aldı ve ancak 24'üncü olabildi. Çalışanlara göre en iyi patronlar Meksika, ABD ve Kanada'da iken, en kötüleri ise İsveç, İtalya ve Türkiye'de.

İŞ GÜCÜNÜ MOTİVE EDECEK UYGULAMALAR Kelly Services Türkiye Genel Müdürü Taylan Kovanlıkaya araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, ''Bu sonuçlar gösteriyor ki, Türkiye'deki pek çok kuruluş çalışanlarını motive edecek iş yeri uygulamaları geliştirme ve iyileştirme ihtiyacı içinde'' dedi. İş gücünün hoşnut ve motive olmasını sağlayan şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmanın önemli olduğunu belirten Kovanlıkaya, işlerinde keyif içinde çalışanların organizasyonların performansına çok etkili katkıda bulunduğunu aktardı. Kovanlıkaya, iyi işverenlerin çalışan katkısını anladıklarını ve çalışanlarına ilgi çekici ve sıra dışı işlerin yanı sıra öğrenme ve kendi becerilerini geliştirme ortamı da sağladığını ifade ederek, bunların yüksek düzeyli verim olarak geri döndüğünü vurguladı. Taylan Kovanlıkaya, üst düzey yöneticilerin işi yönetmekle fazlasıyla meşgul olduklarına ve işin en önemli yanı olan insan unsurunu unuttuklarına dikkat çekti.

10 Aralık 2006 Pazar

Orhan Pamuk ve Nobel Edebiyat Ödülünün Anlamı

Orhan Pamuk bugün Türkiye saatiyle saat 17:30'da Stockholm Concert Hall da Nobel Edebiyat ödülünü aldı. NTV tarafından canlı yayınlandı, sanki kendim ödül alıyormuşum gibi heyecanla izledim.

Bir Türk yazarının bu ödülü alması, kendisini daha önce yapmış olduğu konuşmalardan dolayı eleştirmiş olmakla birlikte, bir Türk okuru olarak beni çok memnun etti. Olayı salt Orhan Pamuk olarak görmeyip de Türkiye'nin ve Türkçemizin başarısı olarak görürsek hepimiz için yararlı olur.

Orhan Pamuk'un geçtiğimiz hafta boyunca yapmış olduğu konuşmalardan daha önce başına iş açan siyasi konuşmalarını bundan sonra yapmayacağı izlenimini edindim. Dilerim yanılmış olmam.

Bu seneki Nobel ödüllerine bakacak olursak dünya barışına ve kültürlerarası diyaloğa özel bir önem verildiğini görüyoruz. Bu bağlamda Orhan Pamuk'un Nobel ödülü almış olması Türkiye'nin de dünyada önemi gitgide artan bir ülke olarak görüldüğünün altını birkez daha çizmiştir.

Orhan Pamuk'un ilgiyle dinlediğim ve çok ilginç bulduğum Nobel konuşmasının tam metnini aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

Orhan Pamuk'un Nobel Konuşma Metni


Arzu ederseniz aşağıdaki linkten Windows Media Player ortamında konuşmasını seyredebilirsiniz.

Orhan Pamuk'un Nobel Konuşma Videosu